PORTRE: BİR KÜREKÇİ AİLE “NAZLI – İNCİ - NUR YAR”

Kulübümüzün 21 Eylül 2016 Divan Kurulu Toplantısının açılışında Divan Başkanımız İrfan Aktar vefat eden üyelerimizin isimlerini açıklarken "5006 Sicil Numaralı Divan Kurulu üyemiz İnci Yar" dediğinde bir değerimizi daha kaybettiğimizi öğrendim ve ne yazık ki iş işten geçtikten sonra bir yazı daha yazmak gereğini hissettim.

İnci Yar, 1960'lı yıllarda Galatasaray Kürek Takımında birincilikler kazanmış değerli bir sporcumuzdu. İnci, kardeşi Nur ve annesi Nazlı Yar ile sporcu bir ailenin üyesi idi.



Annesi Nazlı Yar, ilk günden itibaren girdiği bütün yarışları kazanarak hızla kız takımının lideri olmuş, altı yıl arka arkaya İstanbul Şampiyonluğunu kazanmıştır.

İlerleyen yıllarda şube kaptanlığı ve antrenörlük yaparak kulübe ve kürek camiasına kıymetli isimler yetiştirmiştir.

Yetiştirdikleri arasında doğal olarak kızları İnci ve Nur da yer almaktadır.

8 Ağustos 1951 tarih ve 21 sayılı Galatasaray Mecmuasının 14.sayfasında Akın Sel imzası ile şöyle bir yazı vardır:

Sarı - Kırmızı renklere uzun seneler şampiyonluk kazandırmış olan Nazlı Yar ' ı şimdiki nesil pek hatırlamaz.

O, kürek yarışlarının namağlup birincisi unvanını tam altı sene muhafaza etmiştir.

1923 de Anadolu Hisarında dünyaya gelen Nazlı pek küçük yaşlarında iken yüzme ve kürek çekmeği öğrenmiştir.

Biraz daha büyüyünce babasının aldığı sandalın içinde saatlerce kürek çekmeğe başlamış ve bu işin o kadar ustası olmuştur ki civardaki profesyonel ve güçlü kuvvetli kayıkçılar dahi onunla yarış edemez hale gelmişlerdir.

Arnavutköy Kız Kolejinde talebe bulunduğu bir sırada Galatasaray ‘ın meşhur kürekçilerinden Ali  (Enünlü)  ve Süha (Dağdeviren)  Nazlı 'nın kabiliyetini anlayarak onu 1939 yılında  kulübe kaydettirmişlerdir.

Futada ancak iki antrenman yapabilen Nazlı Yar ilk girdiği tek çifte yarışını kazandığı gibi arkasından Azize (Çelikbaş) ile iştirak ettiği iki çifte müsabakasında da birinci gelmiştir.

Bu tarihten sonra tam altı sene tek ve iki çifte' de kulübümüze İstanbul şampiyonluğunu kazandırmıştır.

Nazlı 'nın sıvıryasın da sırasıyla Azize Çelikbaş, Güzel Songülen ve Suzan Erdilek kürek çekmişlerdir.

Nazlı Yar ayrıca Galatasaray şampiyon dört tekinin hamlacılığını ve dümenciliğini de yapmıştır.

Şampiyon Dört tek Bayanlar

Serdümen: Behin Tekçe - Nazlı Yar - Naciye Kotracı - Güzel Songülen - Azize Çelikbaş

Nazlı Yar bu notların yazılması ile ilgili çalışmalar yaptığım sırada 30 Eylül 1994 günü bana şöyle diyor

" Yarışçılığım 1 Temmuz 1939 da Ortaköy de yapılan Kabotaj bayramı yarışlarında, o zamanın as kürekçisi 70 kiloluk ve Çoban Mehmet lâkaplı eski Güneş'li (Güneş kulübü kapanınca İstinye’deki kürekçiler tek başlarına Taksim Kulübü adını almışlardı ve yıllarca bu isimle yarışmalara katıldılar) kürekçi Nimet Hanyalı 'yı geçerek başladı ve on yıl sürdü.

Ancak tek çifte  tek başına galibiyet demek olduğuna göre, çok genç, tecrübesiz ve 43 kiloluk bir kürekçiyi Taksim ve  Fenerbahçeli kürekçilerle yarıştırma riskini  idarecilerim nasıl göze aldılardı? Hala şaşarım.

Söğüt yatından depar tabancaları patlayınca, sahil tarafında solumdaki kulvarda Fenerbahçeli kürekçi, ben orta kulvarda, sağımdaki kulvarda Nimet olmak üzere depar küreği ile fırladık.

10 - 15 kürek sonra Nimetin tam hizasında olduğumdan nefes temposunun çok hızlanması, soluk alışverişlerinin bana kadar ulaşması bana daha da bir güç ve gayret verdi.

Benim nefesim çok normal ve rahattım.

Ve sıkı depar kürekleri atarak yarışı iki futa boyu farkla kazandım.

Aynı yıl 23 Temmuzda Beykoz’da yapılan teşvik yarışlarında kürek kaptanı Turgut Atakol ile as kürekçilerden Ali Enünlü 'nün münakaşa ettiklerini gördüm.

Meğer, kürekçi Nimet 'in, başında Güneş armalı gemici kasketi, beyaz kostüm ve göğsünde Kral Edvard 'ın vermiş olduğu altın madalya ve iri cüssesi ile orada dolaştığını görünce beni kulübe getirmiş olan Ali Enünlü, Turgut Atakol 'a benim yarışa sokulmamamı, ezilmemem gerektiğini söylemiş.

Turgut Atakol da “girecek” diyormuş ve konu sonradan Adnan Akıska 'ya intikal etti, Adnan Akıska "Nazlı ve ekibi yarışa girecek" dedi.

Yarışa girdim, tek çifte ve iki çifteyi kazandık, Taksim ikinci, Fenerbahçe üçüncü oldu.             

Başka bir ilginç anım da, 1941 yılında 3 Ağustosta yapılan yarışlarda tek çiftede Nimet'i daha büyük farkla geçince Nimet' in bizim kulübe transfer olması oldu."

Bu yarışlardan sonra 1944 senesi Haziran ayında ilk çocuğunu doğuruncaya kadar Nazlı Yar kürekçiliğe ve şampiyonluğa devam ederek, kırılması güç bir rekor tesis etmiştir.

Daha sonra 1962 yılında kızı İnci Yar 'ı tek çifte ve iki çifte şampiyonu olarak yetiştirmiştir.

Kulüp Divanı üyesidir.

İnci Yar, 1962 yılından itibaren Tek Çifte, İki Çifte ve Dört Tek teknelerinde başarılı olmuş, kulübe birçok kupa kazandırmıştır.

Bu örnek ailenin gençlerimize ilham kaynağı olmasını diliyorum.

Celal Gürsoy 12.11.2016




1930'lar Nazlı Yar




1941

 



Resim: 1942 yılında 30 Temmuz yarışlarında birinci gelen Nazlı Yar,  Kurucumuz Ali Sami Yen ‘ in eşi Fahriye Yen‘den ödülünü alıyor. Soldan Sağa: Nazlı Yar –  Şazi Tezcan – Suha Dağdeviren – Fahriye Yen.