Thor Nilsen’i anarken; Dünya Kürek tarihinde devrim yaratan öncü antrenörler.. Yazan : Recep Selim Akıcı Geçtiğimiz günlerde uluslararası alanda büyük saygı gören, Kürek Dünyasında ismini GLOBAL COACH...
12/14 Mayıs tarihlerinde doksan dokuzuncusu gerçekleşen uluslararası
“Hügelregatta”da Alman Sekiz Tek ekibi farklı kazandığı yarışla birlikte sezona
hazır olduğunu gösterdi.
Kürek kariyerimde Galatasaray’dan sonra ikinci evim olan Frankfurter Germania 1869 kulübünün sporcuları ile yıllar önce Essen’de yapılan 63. Yıl yarışlarına katılmıştık.
Baldeneysee gölündeki kayıkhane ve civarı Almanya’nın her tarafından gelen binlerce sporcu ve yüzlerce tekne için hazırlanmıştı. Yarışların ilk eleme gününün karışıklığı geçince etrafımdaki güzellikleri fark etmeye başladım. Gölün bulunduğumuz tarafı motorlu ve yelkenli teknelere kapatılmıştı. Parkurun dışında fazladan iki şerit antrenman için ayrılmıştı. Kayıkhanenin duvarında bu bölgenin dışına kürek tekneleriyle çıkmanın yasak olduğu yazılmış ve bir göl planı üzerinde basit bir şema çizilerek sınırlar belirlenmişti. Bu düzene daha önceki yıllarda katıldığım uluslar arası şampiyonalardan da alışıktım ama burada fazladan bir şeyler daha vardı. Sanki beş yıldızlı tatil köyündeymiş gibi kayıkhanenin etrafı bir sürü tesisle süslenmişti. Toprakta işlenmemiş, yeşillenmemiş, çiçek açmayan bir metrekare bile boş yer yoktu. Bunun için de yağmur yağdığında (ki bu çok sık olan bir hava olayı idi) yerde hiç çamur olmuyor, tam tersi her yer pırıl pırıl oluyordu.
Gölün kıyısındaki kürek kulüplerinin etrafında
en az iki de tenis kortu veya halı saha vardı. Eski kürekçiler, eşleri ve
arkadaşları kürek çekmedikleri zamanlarda tenis veya futbol oynuyorlardı. Kulüp
buradan kazandığı parayla kayıkhaneyi destekliyordu. Seneler sonra bu bilginin
yardımıyla Küçükçekmece’deki tesisin yerleştirme planını Mimar Kemal ile
çizerken oraya da halı saha koyulmasında ısrarcı olacaktım.
Baldeneysee kulübünün kayıkhanesinin üst
katındaki lokale ancak üçüncü ve son gün vakit bulup çıkabildim. Son yarışla
birlikte benim görevim de bitmiş ve işi artık transporttan sorumlu kişiler
devir almıştı. Yardımcı antrenörlerimin tavsiyesi ile yukarıdaki lokale çıktık.
Binanın ön tarafını tamamen kaplayan geniş balkonda oturup birer filtre kahve
istedik. Kendimi cennette hissettim. “Böyle bir yerde yaşayabilmek için acaba
ne kadar sevap işlemek lazım” diye düşünmüştüm. Burası sanki insanlara verilmiş
bir hediyeydi. Daha sonraki senelerde Almanlar bu cennetin en az %50’sinin kul
marifeti olduğunu bana çok iyi öğreteceklerdi.
Lokalin içi eski zamanlardan beri kulübün
kazandığı kupalar, misafir kulüplerden gelen bayraklar, flamalar, eski kürek
palaları, çeşitli madalyalar ve birçok resimle dekore edilmişti. Her bir
kupanın yanında onu kazanan kişinin veya ekibin resmi ve kısa özgeçmişi
yazılıydı.
Etrafımdaki masalarda oturan insanları
izledim. Kendi evlerindeki gibi rahat ve mutluydular. Hemen hepsinin masasında
eşofmanlı gençler vardı. Belliydi ki sporcular aileleri ve arkadaşları ile
vakit geçiriyorlardı. Kahvemizi içerken yardımcılarımın benim düşündüklerimi
anlayabilmeleri imkansızdı. Bütün kıyıyı gözlerimle taradım. “Acaba yerlerde ve
suda neden hiçbir çöp, küçücük bir yaprak parçası bile yok” diye düşünmüştüm. Almanya’daki
ikinci senemde hala kafamın içinde bir yerlerde bu meseleleri ülkemdekilerle karşılaştırmakla
uğraşıyordum ve bu beni rahatsız ediyordu. Acaba neden bütün insanlar mutlu
mesut gülümsüyorlardı. Hiç problemleri yok muydu? Bazıları yarışı kaybetmişti
ama suratını asan kimse yoktu. Yardımcılarım Michael ve Jörg’ün etraflarını
benim gördüğüm şekilde görmedikleri kesindi. Onlar kıyıdaki güzel bir kız
hakkında veya uzaktaki kırmızı beyaz çizgili yelkenli tekne hakkında konuştukça
içimde bir üzüntünün kabardığını hissetmiştim. Buraları görmeden önce ben
Galatasaray Adasındaki küçük dünyamda çok mutluydum. “Şimdi geri gitsem gene
mutlu olabilir miyim acaba” diye düşünmüştüm. On beş yıl sonra döndüğümde ne
olduğunu gördüm. Öyle bir dünya kalmamıştı…
Kaynak: "Antrenörlük Anılarım ve Ötesi" Celal Gürsoy
Thor Nilsen’i anarken; Dünya Kürek tarihinde devrim yaratan öncü antrenörler.. Yazan : Recep Selim Akıcı Geçtiğimiz günlerde uluslararası alanda büyük saygı gören, Kürek Dünyasında ismini GLOBAL COACH...
2000 SİDNEY’İN DEV ADAMI ROB WADDEL Olimpiyat Tarihi açısından Sidney’de birçok “ilk” yaşandı. Kürek Branşında 14 kategoride yapılan yarışlara 51 ülkeden 184’ü kadın olmak üzere toplam 547 kürekçi kat...
Türk Kürek Camiasının Duayenlerinden Emin Gezgöç Hocanın vefatının üstünden 24 yıl geçmiş. Bir kaç gün önce Sosyal Medyadaki arkadaşlardan onun hakkında hatırladıkları kısa anektodları yazmalarını ist...
Kürek yarışlarının en kalabalık ve en hızlısı olan Sekiz Tek teknesi, doğal olarak en büyük seyirci kitlelerini toplayan ve sonucu belirlenemeyen, son metrelere, son küreklere kadar heyecan içinde aya...
Dünyayı etkileyen Covid 19 salgını nedeniyle 2021 yılına ertelenen 2020 Tokyo Olimpiyatının başlamasına az bir süre kaldığında sizlerle Tokyo şehinin bundan elli yedi yıl önce 1964'te gerçekleştirdiği...
OLİMPİK STANDARTLARA ERİŞEBİLMEK Son günlerde amatör sporlarda Olimpiyat kota elemelerinde başarılı olan sporcularımız ile gururlanıyoruz. Yakın zamana kadar bazı branşlarda Türkiye Rekoru kırmasına r...