HAMLACI

Kürek sporunun bilinen en eski tarihinden beri teknede yer alan kürekçilerin lakapları vardır. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Sandalcılık önemli bir yer tuttuğu için o zamandan kalma deyimler günümüzde de değiştirilmeden kullanılmaktadır. Hamlacı da bunlardan biridir.

Kürek teknesinde “hamla”, dümenciye veya teknenin kıçına en yakın oturan, diğer kürekçilerin önünde olan kişidir. Genellikle en tecrübeli kürekçiden seçilir, ekipteki tüm kürekçiler onun verdiği tempoda kürek çekerler. Onun arkasındaki kişi (hamla sırtı) zamanında “sivirya” olarak adlandırılırdı. Üç kişilik teknelerde teknenin burnunda oturana da “pruva” denirdi.



“Hamla” kelimesi Padişahın kayıklarındaki tempoyu veren en tecrübeli kürekçi için söylenen “Hamle”yi veren anlamında “Hamleci” lafından türemiş, sonunda “Hamlacı” olmuştur.

Hamlacılar Saray Erkanında en ön sırada yer alırlardı. Bostancıbaşı denilen, Padişaha en yakın kişiye bağlı olurlar, Padişah Teknesinde kürek çekme şerefine nail olurlardı.

Hamlacılar, Bostancıbaşının himayesinde boş zamanlarında sandalcılık yaparak para kazanırlardı. Bu seferler Sarayburnu, Galata, Eminönü, Üsküdar ve hatta Boğaziçinin en uzak köşelerine kadar gidebilen, akıntılı boğaz suyuna çok iyi uyum sağlayan Kancabaş denilen özel bir stile sahip kayıklarla yapılırdı. 19. Yüzyıl sonlarında İstanbul halkının her türlü taşıma ve gezinme amaçlı olarak kullanarak çok rağbet gösterdiği kayıkçılarının sayısının on bin civarında olduğu söylenir. 

Kayıklar arasında çok önemli bir hiyerarşik sıra vardı. Padişah Kayığı hepsinin en büyüğü, en tecrübeli kürekçilere sahip olanı ve dolayısıyla en hızlısıydı. n

Seremoniye çok meraklı olan Saray Erkanı kayıkla sefere çıkmadan önce limandan ve Kızkulesinden top atılarak millet haberdar edilir, öncü kayıklarla yol açılır ve Saltanat Kayığının geçişi saygıyla izlenirdi.

Bütün bu işlerden sorumlu olan Bostancıbaşının emrindeki “Bostancılar Ocağı” teşkilâtının geçmişi I. Murat zamanına uzanırdı. Bostancılar’ın ilk vazifeleri saray muhafızlığı idi, buna ilâve olarak sarayın bakımı, yakacak temini, bayram öncesinde kurban alınması gibi işlerle de alâkadar olur ve tulumbacılar teşkilâtının kurulmasından önce şehirde çıkan yangınlara da onlar müdahale ederdi.

Bu kadar geniş yetkilerle donatılmış olan bir saray mensubu olarak Bostancıbaşı, hükümdarın da en yakını olurdu. Padişahın hemen her an yanında bulunur, hükümdar denizden, yani saltanat kayığı ile bir yerlere gideceği zaman dümene Bostancıbaşı geçerdi ve bu yakınlık, Bostancıbaşı’na sarayda padişah dışında sakal bırakma iznine sahip tek kişi olma hakkını vermişti!

Padişahların kürekçileri arasında adı unutulmayan önemli şahsiyetler de vardı. Orhan Seyfi Orhon (1890-1972),  “Çengelköy” adlı şiirinde Abdülmecit’in (1823-1861) Saltanat Kayığının Hamlacısı Çengelköy’lü Kerim Ağa’dan boğazın eski kürek şampiyonu diye bahseder.



Bu çok yetkili Saray Yöneticilerinden günümüze kadar kalan bir anı da Çengelköy’deki Bostancıbaşı Abdullah Yalısıdır. Yalı, İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasında Üsküdar Çengelköy vapur iskelesinin güneyinde 1810 tarihlerinde Bostancıbaşı Abdullah Ağa tarafından inşa ettirilmiştir. Abdullah Ağa Çengelköy’de kayıkçılık yapan Safranbolulu Kürekçi Ali’nin oğludur. Baba mesleğine devam etmiş ve sonunda saray saltanat kayığına kürekçi olarak alınmıştır. Saraydaki çalışmalarından dolayı Sultan II. Mahmut döneminde Bostancıbaşı olmuştur. 1815 tarihinde azledilmiştir. Abdullah Ağada Çengelköy’deki evine çekilmiştir. Bir yıl sonra Padişah tarafından affedilip tekrar kendisine görev verilmiştir. Bu defa silahtar ağası, imrahor, vezir kaptanıderya ve sonunda Sadrazam olmuştur. Ama en uzun süre Bostancıbaşılık yaptığı için bu görevi ile meşhur olmuştur.

Hobi veya yarış teknelerine hamla mevkii antrenör tarafından tempoyu en iyi verebilen ritim duygusuna sahip, tecrübeli ve antrenmanlı sporcular arasından seçilir.

Bir yarışta ekibin ideal temposunun bulunması uzun antrenmanlar sonucunda belirlenir ve 2000 metrelik parkurda bu temponun en randımanlı şekilde kullanılması gerekir.

Özetlersek, günümüzde Bostancıbaşı pozisyonundaki antrenörler “hamle”yi en iyi verebilecek “hamlacıyı” seçerken tıpkı yüz yıl öncesinde olduğu gibi “yetenek”, “kondüsyon” ve “tecrübe”den oluşan sacayağı prensibine uyarlar. Geriye bir tek Hamlacının ekip üzerindeki kesin ve tartışılmaz otoritesi kalmıştır.

Ben kürek hayatıma başladığımda çok şanslıydım. Türkiye’nin belki de gelmiş geçmiş en iyi hamlacılarından biri olan Erdinç Karaer ile çeşitli teknelerde senelerce kürek çektim, antrenör olarak da Türk Kürek Tarihinin unutulmaz “Geçilmez Armadası”nın hamlası olan Ahmet Yavaşoğlu bize yarışçılığı öğretti. 

 


Daha sonra Mehmet Ayata ile iki tek dümencili teknesinde geçilmeden parkurlara imza attık.




İlerleyen senelerde ben de gerekli kriterlere sahip olunca hamlaya oturdum, hatta Avrupa’da kazandığım tek birincilik madalyasını da hamlacısı olduğum dört tek ekibimle kazandım.




Kürek hayatımda yarıştığım en önemli Hamlacı olarak da Batı Alman “Boğalar” dört tek ekibinin hamlası olan 1.96 boyunda 104 kiloluk dev adam Peter Berger’i unutamam. Onun ekibi olimpiyatlar dahil her yarışta Doğu Alman, Rus, Amerika, İngiliz gibi büyük rakiplerini istedikleri zaman istedikleri kadar geçiyorlardı.



Küreğe başlayan genç arkadaşlarımın antrenörlerine buradan seslenerek yol göstermek istiyorum. Yetiştirdiğiniz gençlerden biri gün gelir dünyanın en önemli hamlacısı olabilir. Ona yolu açın, eğitin, sorumluluk verin. Sonunda iftihar edeceğiniz bir değer yanıbaşınızda sizin ona yol göstermenizi bekleyip duru olabilir.

 

Diğer BÜLTENLER

Image

KOLBE EFSANESİ

KOLBE EFSANESİDünyanın en başarılı Tek Çifte kürekçilerinden biri olarak hatırlanan 2 Ağustos 1953 Hamburg doğumlu Alman Peter-Michael Kolbe 8 Aralık 2023 Cuma günü Lübeck'te son yıllarını geçirdiği b...

Image

EFSANE DÜMENCİ MARTIN SAUER

EFSANE DÜMENCİ MARTIN SAUER 2020 Tokyo Olimpiyatı, Alman Sekiz Tek ekibinin kıdemli dümencisi Martin Sauer’in son yarışıydı. 39 yaşındaki Martin, 2009’dan bu yana 12 yıldır Alman Milli Takım Sekiz Tek...


Image

TOKYO 1964'ten TOKYO 2020'ye neler değişti?

Tokyo, 1964 yılında 18. Olimpiyat Oyunlarını düzenlemişti. Şehir, 56 yıl sonra 2020 yılında 32. Olimpiyat oyunlarını düzenlemeye hak kazandı. Aradan geçen 56 yılda en dikkati çekici değişiklik şüphesi...


10 Olimpiyatlık dizimizin onuncu videosu: 2016 Rio Olimpiyatı

10 Olimpiyatlık dizimizin onuncu videosu: 2016 Rio Olimpiyatı https://www.youtube.com/watch?v=IMXKTFxvG2Q...


Image

10 Olimpiyatlık dizimizin dokuzuncu videosu: 2012 Londra Olimpiyatı

10 Olimpiyatlık dizimizin dokuzuncu videosu: 2012 Londra Olimpiyatı 10 Olimpiyatlık dizimizin dokuzuncu videosu: 2012 Londra Olimpiyatıhttps://www.youtube.com/watch?v=pMOzq6vNQ-M&t=773s...


Image

SPORDA İNGİLİZ ÖLÇÜLERİNİN YARATTIĞI KARIŞIKLIK

MARATON YARIŞI NEDEN 42.195 METREDİR? Birçok kaynakta Maraton Yarışının uzunluğu olan 42.195 metrenin antik Yunandan geldiği belirtilir. Bu tam olarak doğru bir bilgi değildir. Gerçekten de içeriği de...